Paü tesislerinden kovulmadık (henüz)

Cuma günü mesajlaştık.

Akşama Ege-Demir-Duru'nun Paü'de kursları var.

Kurs çıkışı çimlerde koştursunlar. Biz de sohbet,sonra güzel pidelerinden yeriz. Bahaneyse bahane işte

Güzel,kalabalık toplandık bu sefer.

Dur sayıvereyim;

Harika

Seçil

Ayşegül Memişoğlu

Ayşegül Maşalı

Nimet

Gaye

Ayşin

Ece.. yan masadan da Esra

O kalabalık halimiz,curcuna ve ses.Unutmuşuz işte fotograf çekmeyi. Güzel olurdu halbuki.

Önce ince bluzlarla başlayan,gittikçe üşüdüğümüz,küçülerek oturduğumuz,çocuk ceketlerini üzerimize örttüğümüz bir mücadele.

Baktık olmadı sonra içeri geçtik.

Dışardayken iyiydik ya.. sesimiz boşlukta yankılanıp gidiyordu. Kimselere aldırmadan kahkahalar.

İçeride 'baya gürültülü köşe masa'ydı heralde adımız. Servis yapan garsonlar arkamızdan böyle konuşmuştur. Açıkçası ben en çok burada rahat ediyorum çocuklarla.

(valla giderken 'kusura bakmayın' dedim. önemli değil müşteri yoktu zaten dediler)

Bu fotograf nedir kuzuum?
Bu gecenin anlam ve önemi.
O  saçı bir topuz,iki bukle yanlardan sallanan Ayşegül var ya seeen.
Sen bir süslen,bir süzül herkese. Giyinmiş süslenmiş,saçları yandan örmüş,kendi kreasyonu kıyafetler,acayip hoş.. Taa Bozcaada'dan alınmış el işi turkuaz takılar.

Ceketine bayıldık.'ay lafı mı olur,dur kız sana da diktireyim' dedi (dur bakalım görcez lafta mı)
Ben mankenlik yaptım,gördüğünüz üzere pek çirkin durmuşum,Hiiiç beceremem zaten :)
'Neyse parası veririz' dedim.
Sonra iş ciddiye binince 'şunun şurası da şööle mi olsaydı,acı kahvesi de daha mı  güzel olurdu ne' diye burun kıvırdık.
Kapanış saati 11'miş.
ayıp olmasın, E adamlar da bi kafa dinlesin diye 22:30' da dağıldık evlerimize.
Kimsenin de gidesi yoktu ayrıca,üşenmesek oradan başka bir yere geçecektik de.Edebimizi takınalım dedik :)